![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEitFb6TYerARPLHPVjUaYtR1lrjRC4E_YdLx_VV7RIakkgs12RoXmkZKSpWrz2Iz9-jTrYZe6gozb586ZBc31u892cazzdeJrX2Um62HkxV5jLzadBMmCs7IdzoGSj-oOd_zFmRWLyq6RLw/s400/korgsgencler23.jpg)
Bülent'i sevmediğim için değil, aksine Metin Oktay'dan sonra sarı-kırmıyızı en iyi taşıyanlar içinde 2 numaraya koyduğum için kasaba politikacısı ağzıyla beylik laflar etmeyeceğim gelişine.
Futbolu anlamaya ve üzerine konuşmayı öğrenmeye başladığım zamanlar Fatih Terim ve sonrasındaki hocaların dönemine denk gelir. Ve hep kariyeri olan doğru düzgün hocaların adını ararım teknik direktör transfer edileceği zaman gazete köşelerinde, televizyon haberlerinde. Lucescu'da yoktu o kariyer dediğimiz meret. Kariyer sahibi yapıp yolladık Hagi'nin hemşehrisini (Rumen mi, Romen mi hep karıştırırım. O yüzden Hagi'nin hemşehrisi diyorum). Sonra 2. Terim dönemi başlamıştı sanırım. Fatih Hoca'ya lafımız yok, olamaz da. Canımızdır, ciğerimizdir. Ondan sonra Hagi geldi, Galatasaray'da bir güzel stajını gördü. Gerets son yıllarda gelen hocalar arasında az buçuk kariyeri olan tek adam. Kendi ufak tefek yanlışları da olmakla beraber, daha çok Canaydın'ın günahlarına kurban gitti o da. Feldkamp'ta kariyer olsa da amcanın yaşı çok geçmiş, çok! 1992'de sağlık sorunları nedeniyle gittiğini, yerini tip olarak da kendisine benzeyen bir başka akça-pakça Alman Reinhard Hollman'a bıraktığını hayal meyal hatırlıyordum. Yıllar sonra Beşiktaş'a geldiğinde "bu adam çok yaşlı" diye dalga geçiyorduk, ondan da yıllar sonra biz aldık tekrar. Adamdaki de ne yaşlılıkmış be kardeşim...
Neyse, lafı uzatmayayım, ben kariyersiz hoca sevmem. Ama şu şartlarda kariyerlisi de bulunmayacağına göre "Yuvana Hoşgeldin Büyük Kaptan!" Elin Alman'ı staj yapacağına gelsin bizim camianın çocuğu staj yapsın. Alman'ın yaptığından daha kötüsünün olma ihtimali zaten yok. İyisi de olursa yanımıza kâr kalır. Ortalıkta dolaşan Hagi, Lucescu adları ya da Feldkamp'ın takımın başına dönmesi durumlarının hepsinden de daha iyidir bence. Tek korkum Canaydın'ın sıkıştıkça yaptığı "Galatasaray'ın yıldızlarını bozdurma" işine bu yönetimin de alışması ve Bülent Korkmaz'ın daha yetişmeden harcanması.
Hayırlısını umalım, hayırlısı olsun. Gerçi zaten çok büyük bir teknik direktöre de ihtiyacımız olduğu söylenemez. Baros'u kenarda oturtup ya da sağ kanada çekip Nonda'yı oynatacak, Sabri'ye bıkmadan usanmadan forma verecek kadar "Alman" olmasın yeter. Neyse, gaza getirmeyin beni, yarın yazacağım Skibbe'yi. Şimdi bozulmasın ağzımızın tadı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Güzel yaz.