Maçlar bir parça zevksiz. Ama Dünya Kupası'nın ilk tur maçlarından
iyi yine de.
"A Grubu turnuvanın en kötü
grubu" tespitini yapmış idik. A ve B Grupları birbirine tezat iki grup.
Meselâ B'deki en kötü takım bile, A'daki en iyi takımdan iyi. Güçleri birbirine
yakın 4 vasat takımın bulunduğu grupta maçların tamamlanmasının ardından
turnuva öncesi ve hatta ilk maçlar sonundaki vaziyetten çok farklı bir durum
çıktı ve bütün otoriteler gibi benim de tahminlerim şaştı. Zirve adayımız Rusya, Çek'i ilk maçta
4'ledikten sonra yatışa geçtiğinden, Yunanistan gibi bir takımı bile yenemeyerek
turnuvaya daha ilk turdan vedâ etti. "İyi
bir Polonya, Rusya'yı izler" demiştik.
Berbat bir Polonya denk geldi. Kendi ülkesinde ve böylesine zayıf bir grupta
bile sonuncu olan Polonya'ya diyecek söz yok. Çok uzun yıllar sonra Polonya'nın
altın kuşağı olarak adlandırılan çocuklar da bu kadar çıktı. Çekler ve Yunanlar ise şanslarını iyi değerlendirerek bu
ikisini geçtiler ve Çeyrek Final vizesini aldılar. Ha B'den gelenler bunları
her türlü yer, ayrı. Keşke sistem elverseydi de bu gruptan hiç takım
çıkamasaydı bir üst tura. Hele Rusya'nın Yunanistan'a, Polonya'nın ise Çek'e
yenilirken hâlâ gole ihtiyaçları yokmuş gibi alık alık oynamaları deli etti
beni. Turnuvanın en kalitesiz maçlarını çıkartan bu 4 takımın adını hiç iyi
anmayacağız ilerleyen yıllarda.
Gelelim Ölüm Ötesi Grubumuz; B'ye. Sondan başlayalım: Hollanda sıfır çekerek turnuvanın şimdilik en
büyük sürprizini gerçekleştirdi (Yunanistan veya Çek kalkıp şampiyon falan
olmazsa daha büyük sürpriz de ufukta gözükmüyor ya, neyse). Ne diyelim, baht
utansın. Nasıl Dünya 9.'su olduğunu hâlâ çözemediğimiz Danimarka ise en azından Hollanda'yı
tokatlayarak ve ardından diğer 2 devle mücadele ederek hoş bir sedâ bıraktı
gönüllerde. Almanya İlk Tur'da 3'te 3 yapan tek takım
oldu. Hem de "Ölümden Öte Köy Yok Grubu"nda. 1 numaralı favorimsin
yine Almanya. Portekiz de iyi oyunuyla bu gruptan bileti
kapan 2. takım oldu. Şans yardımcıları olursa, turnuvada beklenilenden çok
ileri gidebilirler.
C Grubu'nda 2010'un kılçık şampiyonu İspanya beklendiği gibi zirveyi aldı. Bir
parça daha adam gibi oynadıklarını söyleyebilirim. Almanya'dan sonra favori
İspanya. Bakalım... Almanya gibi; her zaman, her kuşağıyla başa güreşen İtalya da adının hakkını vererek gruptan
çıktı. 1-2 de büyük yıldızları olsaydı, çok rahat turnuvanın favorisi
olurlardı. İtalyanlar'a da dikkat yani. Hırvatistan'ın
bu gruptan çıkması için rakibi İtalya'ydı. Karşılarına iyi bir İtalya'nın
gelmesi de onların şanssızlığı oldu. Bizim âhımız da tutmuştur belki. İrlanda ise bir sürpriz gerçekleştiremeyerek
turnuvanın şamaroğlanı oldu. Hırvatistan'ın yerine biz gelsek, biz de
nasiplenirdik herhalde.
İngiltere de D
Grubu'nu domine ederek zirvede bitirdi. Yabancılar üzerine kurulu olsa da
acunun en keyifli ligine evsahipliği yapan Milli Takımın en az bu kadar iyi
olması gerekir zaten. Evsahibi Ukrayna da Polonya gibi evsahipliğinin hakkını
veremeyerek elendi. Bir önceki takımlarını çok arayacaklar. 1998 ve 2000'de
şampiyon olan ve 2006 Dünya Kupası ikinciliğinden sonra tarih sahnesinden
çekilen altın kuşağından sonra hızlı bir düşüş gösteren Fransa da "Ben daha ölmedim"
diyerek gruptan çıktı. Turnuvanın tat vermeyen takımlarından İsveç de en azından son maçında Fransa'yı
2-0 yenerek onurlu bir şekilde elendi.
Çeyrek Final eşleşmelerini de yarına
bırakalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Güzel yaz.