6 Temmuz 2010 Salı

Deutschland Uber Alles!

2010 Dünya Kupası'nın erken finalinde turnuvanın en iyi futbol oynayan 2 takımından Almanya, Arjantin'i 4-0 yenerek şânına şan ekledi. Bu adamlar artık söyleyecek söz bırakmadılar. Bu saatten sonra bu adamlarla futbol mutbol oynanmaz arkadaş! Şimdi beklediğimiz önündeki 2 maçı da kazanıp hak ettiği kupaya uzanmaları. İki takımdan hangisi kazanırsa kazansın sürpriz olmayacaktı ama 4-0 tek sözcükle "dehşet" bir skor. Bu turnuvada belki de Almanya'dan başka hiçbir takım Arjantin'i yenemezdi. Ancak fikstürün azizliği sonucu erken karşılaştılar ve daha Çeyrek Final'de elenmek muhtemelen Arjantin'in tarihine başarısızlık olarak geçecektir. Kaderin cilvesi. "Gönüllerin şampiyonu" ilân ediyorum şimdiden mavi beyazlıları, kutlu olsun.

Alternatif final dediğim turnuvanın diğer en iyi 2 takımı Hollanda ve Brezilya'nın müthiş mücadelesinde de gülen Hollanda oldu. Portakallar yenik düşmelerine rağmen maçı çevirmeyi başardılar. Yine de ortada bir maç olduğunu, hatta maçın birçok bölümünde Brezilya'nın daha iyi oynadığını, kontrolü elinde tuttuğunu söyleyebiliriz. Hollanda bu kez öne geçemedi, ancak yine de maçı kazanmayı bildi. Turnuvanın en iyilerinden Brezilya da böylece kupaya veda etti. Bu maçı da ortada görmekle beraber, Brezilya'ya bir parça daha fazla şans vermiştik. Bunda da yanıldık. Demek ki turnuvada artık güçlerin iyice dengelendiği ve tahmin yapılamayacağı aşamaya gelmişiz.

Uruguay-Gana "Anadolu derbisi"nden de penaltılarla Uruguay çıktı. Suarez'in 120. dakikada kaleye girmek üzere olan topu kırmızı kart görmek pahasına eliyle çıkarması ve ardından Gana'nın penaltıyı kaçırması, penaltılarda ise Uruguay'ın gülmesi turnuvanın en hatırlanacak anekdotları arasında yer alacak. Uruguay, bu turnuvanın bi nevi Sivasspor'u. Çok zor ama bakalım Bursaspor'u olabilecekler mi Dünya Kupası'nın?

İspanya ise Paraguay'ı tek golle elerken zorlandı. İspanya turnuva boyunca beklediğimiz kadar iyi oynamasa da, her an oyunun gidişatını değiştirebilme yeteneğine sahip yıldızlarına güvenerek hakkında karamsar olamıyorduk ama bir turnuva takımı olmadıkları da ortada İspanyollar'ın. Eğer öyle olsalardı performansları gün be gün yükselecekti kupada. Ama bu takımın 2006 ve 2008 İspanyası'ndan başka bir takım olduğu görülüyor. Bu da bizi tatmin etmiyor.

Gelelim "Final Four"a...

Baştan belirtelim, artık bu noktadan sonra yapacağımız sonuç tahminleri de pek isabetli olmayacaktır. Çünkü artık bu turdan sonra ülkelerin güçleri birbirlerine çok yakın ve bundan sonra manevî etkenler çok daha fazla rol oynayacak. Yine de Hollanda'yı, Uruguay önünde daha şanslı görüyoruz. Portakallar, Arjantin'in de yenilerek elenmesinin ardından turnuvada bugüne kadar oynadıkları 5 maçın hepsini kazanan tek takım olarak kaldılar. Uruguay'ın en etkili silâhlarından Suarez'in de kart cezalısı olduğunu düşünürsek Uruguay'ın işi zor olacak. Uruguay fikstür avantajı sayesinde bu tura kadar hep çevreyolundan, tehlikelerden uzak geldi. Oynadıkları en güçlü takımlar ilk turda karşılaştıkları Fransa ve Çeyrek Final'de karşılaştıkları Gana'ydı diyebiliriz. Bu iki takımı da 90 dakikada yenemediler.

Üstün ırk Almanlar'ın karşısında ise bu kez İspanyollar var. Ha bugün ha yarın açılacaklar diye beklediğimiz İspanyollar. Almanya'nın İspanya'dan üstün olduğunu söylemek çok kolay. Ancak tek maç bu, her şey olabilir diyerek yine de temkinli olmak durumundayız. Almanya'nın tam bir turnuva takımı olmasına, İspanya'nın ise bu tip turnuvalarda zorlanmasına bakarak da Almanya'nın avantajlı olduğunu söyleyebiliriz.

Almanya-Hollanda da Dünya Kupası tarihi açısından çok anlamlı bir final olacak. Ve hangi takımı tutacağım konusunda benim için de bir o kadar zor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Güzel yaz.