15 Mart 2009 Pazar

Beyaz Forma, Kara Belâ

İlk yarıdaki Bursaspor maçıydı. Canaydın'ın öldürdüğü ruhumuz canlanıyor, yeniden bir takım doğuyordu; "Galatasaray gibi". Kewell ve Baros cuk oturmuş, Lincoln de artık oynamaya karar vermiş, kalede de güven veren bir De Sanctis'le mis gibi bir takımımız vardı. Yalnız tek sorun bizim oyuncular fazla teknik kalıyorlar, fizik gücü açısından sorun yaşanıyordu. Bursa maçı kadrosunda Nonda'yı görünce "Heh" dedim, "İşte aradığımız fizik güç burda." Bu takıma Nonda da katılırsa tam süper olur!

Ve maç başladı. Bizimkiler çalışıp didiniyor, pozisyon üretiyor ama Nonda biraz çekiniyordu sanki toplara vurmaya. Fizik gücü beklediğim, üzerine 1-2 değil 5 Bursalı abansa belki en fazla sendeleyecek olan koskoca Nonda, adeta ceylan gibiydi. En ufak bir şeyde düşüyor, ayakta duramıyordu. Eh ben de çıldırıyordum haliyle. 90 dakika böyle geldi geçti. Top hep bir şekilde Nonda'ya kadar gitti, ama orda kaldı. Adam 3 metre önündeki topa hareketlenmeye eriniyor, ayağına top versen ya taca ya da topsuz alana atıyordu. 2-1 yenildik.

O gün verdim ben bu adamın notunu. Sezona başlarken Nonda'sını tatilde bırakıp Shabani'nı getirdiğini işte o gün anladım. Sağolsun o da beni utandırmak için kılını bile kıpırdatmadı. O gün bu gündür aynı Nonda bu Nonda. İşin kötüsü derdimi ne sevgili Galatasaraylılar'a anlatabildim, ne de Skibbe'ye. Skibbe oynattıkça oynattı, ben çıldırdıkça çıldırdım. Ben kızdıkça, "Yok abi Nonda çok faydalı bakma sen" diyen arkadaşlar çıktı, daha beter kızdım. Nonda forma buldukça gemi azıya aldı, benimle de Galatasaray'la da dalga geçmeye başladı. Nonda Galatasaray'ı batırdıkça Skibbe de kendini kaybetti, deli gibi forma verdi Nonda'ya. Öyle ki artık son zamanlarda neredeyse maç başına 1 gol ortalamasıyla oynayan Baros'u kesip Nonda'yı oynatmaya başladı.

Misal; Fenerbahçe maçında ilk yarıyı 2-1 yenik kapatmıştık ama çok iyi oynuyorduk, bu maçı kesin alırız diyordum. Devre arasında kenarda Nonda'yı görünce başımdan aşağı kaynar sular döküldü, yok abi dedim, yok, gitti bu maç. Mâlûmunuz gitti. Hem de fenâ halde. Artık son zamanlar Nonda'yı gördükçe ellerim titremeye, gözlerim kararmaya başladı. Sonra Galatasaray'ı canlı izlemeyi bıraktım. Skibbe oynattıkça oynattı, Nonda oynamadıkça oynamadı. Özetleri izlemeyi bile bıraktım sonra, kaldırmıyordu sinirlerim.

Sonra bizim Alman kovuldu; bir Nonda için, bir de Sabri için sevindim bu işe. Kaptan takımın başına geçince, "Nonda'yla Sabri'yi oynatacak kadar Alman olmasın yeter" dedim. Olmadı. Kaptan da hâlâ Skibbe'nin takımıyla oynuyor, Baros'tan sonra aklına ilk Nonda geliyor.

Bu fotoğraf da Hamburg maçıdan. Maçın sonlarındaki itişmeden. Nonda'nın maçtan yakın plân bir fotoğrafını bulamadım, ancak bunu bulabildim. Düz beyaz formaları bu yüzden severim ben. Ayhan'ın, Barış'ın, Arda'nın formaları daha maçın ilk yarısında çamura, çime, tekmeye bulanmıştı. Nonda'nın 90 dakika sonundaki formasını bulun getirin bakalım, bir leke var mı? Dirsek kısmı biraz kirlenmiş gibi ama takılıp düşmüş, o bahaneyle 5 dakika yerde yatmıştı, o arada oldu herhalde o da. Sanırsın adam aynı formayı sezon boyunca giyecek de, kirlenmesin yırtılmasın diye toplara vurmuyor, pozisyonlara girmiyor. O formadan iki damla ter çıkarsa ne olayım!

Şimdi Shabani'm, ben seni sevdim olmadı, sövdüm olmadı. Sana kızmayacağım diye, bilgeliğe, dervişliğe erdim. Sana sabretmekten sabır taşı çatladı, böbrek taşı dökmeye başladım. Sen ne baş belâsı, ne ömür törpüsü bi adamsın be Nonda? Ben ki yüreği insanlık sevgisiyle dolu bir adamım, senin yüzünden zenci düşmanı oldum, ne günahlara girdim Nonda?! Ömrümü yedin, bu dünyamı yıktın, bari öbür dünyada yerimden etme beni güzel insan! Uykularım kaçıyor senin yüzünden, bak sabahın kaçı olmuş, ben seni düşünmekten uyuyamıyorum, seni yazıyorum bilgisayar başında hâlâ!

Son sözüm sana Kaptan. Selefinin gitmesinin %50 sebebi bu adamdır. Bu çamur heriften, bu pislikten uzak dur, senin de ekmeğinle oynamasın. Ver şunun eline bavulunu, birlik olsun gönüller, halay çeksin yiğitler...

4 yorum:

  1. Helal Olsun kardesim, çok güzel yazmissin..

    YanıtlaSil
  2. Valla helal olsun, okumaktan acayip zevk aldığım tür yazılar yazıyorsun. Senin ismini iyi duyurmak Lâzım, senin kadar iyi yazan Galatasaraylı fazla yok diye biliyorum, bilmiyorum yanlış mıyım :)

    YanıtlaSil
  3. gerçekten süper yazı yazıyorsun artık seni takip ediceğim. :) ve çok iyi yazdın tebrikler

    YanıtlaSil
  4. Vârolun. Şu kara belâ birkaç maç daha oynasın, şair bile olurum ben be! :)

    YanıtlaSil

Güzel yaz.