8 Mart 2009 Pazar

Bordeaux'dan Hamburg'a

Bordeaux'yu güç-belâ da olsa eleyip 4. Tur'a çıktık. Şimdi sırada Hamburg var. Yalnız benden duymuş olmayın, bu adamlar çok yaman. Nijmegen'in işini daha ilk maçta deplasmanda 3-0 gibi bir skorla bitirip Almanya'da idman maçına çıktılar. Ligde de bu sezon süper gidiyorlar, geçenlerde liderliği de kaptılar. Son 2 hafta kaybetmişler, bu tek iyi haber.

Bu Hamburg'un bu sezon oynayacağımız en güçlü takım olduğunu söyleyebiliriz. Bordeaux'dan daha iyi takım oldukları kesin, Sporting'in bu sezonki performansına bakarsak onlardan da iyiler.

Ha yenemeyeceğimiz kadar iyiler mi derseniz, "o kadar da değil" derim. Baros'um, Kewell'ım, Arda'm, Lincoln'üm varken ben her takımla başabaş oynarım derim. Yalnız bu sefer takım olarak elimizdekinin tamamına yakınını ortaya koymamız, tam kapasiteye en yakın şekilde oynamamız gerek. Kewell'ın sakatlanmaması (oynasın da performansı sorun olmaz), Baros'la, Lincoln'ün de gününde olması gerek. Arda için bir şey söylemeyeceğim, o bu gibi maçlarda nasıl oynaması gerektiğini çok iyi bilir ve oynar da.

Ha bir de Sabri'yle Nonda'nın olmaması gerek ama yazık ki olacaklar gibi de. Sabri savunmadaki sıkıntı nedeniyle oynayacak. Nonda da, Baros'un yokluğu nedeniyle. Ha yine de bana sorarsanız Sabri'nin yerine Emre Aşık da Serkan Kurtuluş da (Şu Alman şu çocuğu sezon başından beri adamakıllı bir oynatmadı ki!), hatta yetişirse Uğur Uçar da aslanlar gibi oynar. Baros'un yokluğunda da Nonda'nın yerine Ümit Karan oynayabilir. "Nonda da Nonda" diye diye Ümit'i kuruttu, demoralize etti Alman. Bakalım Kaptan, Ümit'i sahaya sürme cesaretini gösterebilecek mi? Olmadı, Yaser bile oynar yahu!

Son birkaç yıldaki en zor Avrupa maçlarımıza çıkacağız Hamburg'la. Sözün özü; Hamburg güçlü takım, dişli takım. Baros cezalı, Servet, Mehmet Topal, falan filan da sakat. Baros rövanş maçında sahada olacak. Topal ise Çeyrek Final'de inşallah sahada olabilecek. Servet için ise Yarı Final'den öncesi imkânsız gözüküyor. Uğur Uçar'ın, Linderoth'un hali ise nic'olacak, hiç bilemiyorum. Deplasmanda golsüz beraberliğin hiç de avantajlı bir skor olmadığını Bordeaux'da gördük, sahaya istediğimiz futbolu yansıtabilirsek Hamburg deplasmanında (tribünlerin en az %40'ını bizim çocuklar dolduracaktır gerçi:) mutlaka gol için de bastırmalıyız, beraberlikle döneceksek bile gollü bir beraberlikle dönmeliyiz.

Bu arada yönetimiz rövanş maçı için bilet fiyatlarını da şimdiden açıklamış:
Numaralı Grup 1: 250 TL
Numaralı Grup 2: 200 TL
Kapalı Alt Grup 1: 275 TL
Kapalı Alt Grup 2: 225 TL
Yeni Açık Alt: 60 TL
Yeni Açık Üst: 60 TL
Eski Açık: 60 YTL
Ekonomik kriz bir tek futbolu vurmadı sanırım. Yani o tribünler bir şekilde dolar ama, maçı koparacak, 12. adam görevi görecek taraftarlardan çok "çekirdekçi" diye tâbir ettiğimiz AB grubu vatandaşlarla dolar -ki tribünden elde ettiğin fazladan gelir, tur atlamanın sana getireceği gelirin yanında çekirdek parası kalır.

Son sözüm de muzip Türk basınına. Ben sizin ciğerinizi bilirim, bugünden hazırlamışsınızdır başlıkları. N'olur ne maç öncesi, ne maç sonrası "Hamburg'er"li harf oyunlu başlıklar ve yorumlar olmasın. N'olur bir parça yaratıcılık?!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Güzel yaz.